Eşref DURNA
esref_durna24@hotmail.com
Ramazan ayının kıymetini bilmek
28/06/2014
Bin aydan daha hayırlı bir geceyi kaybeden insan ne büyük bir fırsatı kaçırmıştır.Geçen yıl ramazanı idrak edip bu ramazan ayına ulaşmayan kardeşlerimiz var.Ömür çok kısa göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor.Geçen günleri bir daha geriye getirip,yaşamamızın imkanı yoktur.Gelecek günleri göreceğimize dair elimizde bir senetimiz yoktur.An bu andır, dem bu demdir, gün bu gündür.Akif'in dediği gibi Vaktiyle bir bilge hoca, yıllarca yanında yetiştirdiği öğrencisinin seviyesini öğrenmek ister. Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip iri bir nesne verip: "Oğlum" der, "Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir. Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar. İlk önce bir bakkal dükkanına girer ve "Şunu kaça alırsınız?" diye sorar. Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir; sonra: "Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın" der. İkinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği nesneye ancak bir beş lira vermeye razı olur. Üçüncü defa bir semerciye gider: Semerci nesneye şöyle bir bakar, "Bu" der "benim semerlere iyi süs olur. Bundan "kaş dediğimiz süslerden yaparım. Buna bir on lira veririm." En son olarak bir kuyumcuya gider. Kuyumcu öğrencinin elindekini görünce yerinden fırlar. "Bu kadar değerli bir pırlantayı, mücevheri nereden buldun?" diye hayretle bağırır ve hemen ilâve eder. "Buna kaç lira istiyorsun?" Öğrenci sorar: Siz ne veriyorsunuz?" Öğrenci, "Hayır veremem." diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya başlar: "Ne olur bunu bana satın. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim." Öğrenci emanet olduğunu, satmaya yetkili olmadığını, ancak fiyat öğrenmesini istediklerini anlatıncaya kadar bir hayli dil döker. Mücevheri alıp kuyumcudan çıkan öğrencinin kafası karma karışıktır. Böylesi karışık düşünceler içinde geriye dönmeye başlar. Bir tarafta elindeki nesneye yüzünü buruşturarak 1 lira verip onu oyuncak olarak görenler, diğer tarafta da mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her şeyini vermeye hazır olan ve hatta yalvaran kişiler..
|
Yorumlar |
köşe yazısı 28/06/2014 20:43 Eşref hocam Ramazanın önemini çok güzel dile getirmiş kendisine teşekkür eder yazılarının devamını bekleriz. Ömer DÜLGEROĞLU |
Yazarın diğer yazıları |
NASIL BİR KARDEŞLİK - 22/08/2015 |
Enfal suresinde Allah (cc) mealen şöyle buyuruyor: “Allah’a ve Rasûlü’ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra içinize bir korku düşer de heybet ve kuvvetiniz elden gider. Sabırlı olun! Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.’’ |
KUL HAKKI – KAMU HAKKI - 15/04/2015 |
Toplumumuzda yaşayan bütün insanlar için birlik ve beraberliği sağlamak, üzerimize düşen vazifelerdendir. Bu vazifeyi gerçekleştirmenin en önemli yolu ise insan haklarına saygı duymaktır. |
SİGARA VE İÇKİ BAĞIMLILIĞI - 25/12/2014 |
Ey iman edenler! Şarap kumar,dikili taşlar, fal ve şans okları birer şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.Şeytan içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık sokmak,sizi Allah�ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister.Artık bun |
BİZİM HİCRETİMİZ - 31/10/2014 |
Başımızı iki elimizin arasına alarak bir düşünelim. |
AFFEDEBİLMEK - 28/08/2014 |
Gelin tanış olalım İşi kolay kılalım Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz |
KİMSESİZLERİ GÖZETMEK - 05/07/2014 |
CUMA SOHBETİ |
Çocuk Kur'an buluşması - 21/06/2014 |
Cuma Sohbeti |