Üyelik Girişi
Takvim
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365

KOVA KÖYÜ RESMİ WEB SİTESİ

Hakkımızda


Daha Büyük Görüntüle

REFAHİYE KÖYLERİ

 

 YURTBAŞI (MELİK ŞERİF) KÖYÜ

 

Çok eski yerleşim yeri olan köy Türklerin Anadolu’ya gelmelerinden önce adının Eziris olduğu söylenmektedir. Köy çardaklı derbendinde kurulmuş olması sebebi ile Osmanlı döneminde de yaz kış gelip geçenlerin uğrak yeri olmuştur. Ahaliden 21 kişilik bir grup yolcuların güvenliğini sağladığı için bu köy vergiden muaf tutulmuştur. Bu durum kayıtlarda mevcuttur.

Türklerin Anadolu’ya gelişi esnasında Azerbaycan yöresinden Melikşahın torunların dan 3 aile gelip biri ailesi ile birlikte Eziris'e yerleşir. Yiğitliği ile ünlü olan bu zat köyün yerini Melikşerif olarak değiştirmiştir. Daha sonraları köye Kelkit’ten de Mansuroğullarının gelip yerleştiği rivayet edilir. Köyün adı 1960 yılından sonra yurtbaşı olarak değiştirilmiştir. Köyün 2 km güneyinde kova adında bir mezrası olup e-23 karayolun yakınlığı ve yerleşime uygun oluşu nedeni ile köylüler buraya yerleşmeye başlamışlardır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar. Kova mezrasında 14 köy merkezinde 106 olmak üzere toplam 120 hane olan köy ilçeye 16 km dir.

 

 

AKARSU (ALAKİSE) KÖYÜ

 

Köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmeyip,kurucularının Orta Asya'dan (Horasan) geldiği söylenmektedir.Eski adının da neden dolayı konulduğu bilinmemektedir.Dumanlı ormanlarından çıkıp köyün içinden geçen bir akarsudan hareketle köyün adı akarsu olarak değiştirilmiştir.Köy eski bir bucak merkezi olup idari yapılaşma sonucu köy statüsüne getirilmiştir.Köy,Refahiye-Sivas karayolu üzerindedir.

Bugün köy halkının büyük çoğunluğu emekli işçi veya memur olup,bir kısmı da tarım ve hayvancılık yapmaktadır.Köyde jandarma karakolu,sağlık ocağı, tarım kredi kooperatifi bulunmaktadır.Köyün yolu suyu elektriği mevcuttur.Köyün güney doğusunda,orman işletmesi tarafından yaptırılan gölette alabalık üretilmektedir.Yazın 40,kışın 10 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 18 km.dir.
 

AĞMUSA KÖYÜ

 

Köyün kuruş tarihi kesin olarak bilinmektedir.Vaktiyle köye Musa adında ak sakallı birinin Horasan'dan kalkıp geldiği buraya yerleşerek köyü kurduğu,bundan dolayı da köye Ağmusa dendiği söylenmektedir.

Köyün üst kısmında,ziyaret tepe mevkiinde hop adı verilen bir ziyaret bulunmaktadır.Köy Refahiye-Kemah karayolu arasında dır.Köyde meyve sebze tarımı ile hayvancılıkta yapılmaktadır.Yazın 30,kışın20 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 20 km. dir.
 

AKBAĞ (GEZGE) KÖYÜ

 

Köye ilk gelenlerin Sivas-Zara İlçesinin Meryemhane köyünden geldikleri rivayet edilmektedir.Ayrıca daha başka yerlerden de gelen olmuştur.Köyün girişinde Hoşirik diye adlandırılan ve çeşitli yaralara iyi gelen bir su bulunmaktadır.Köy halkı geçimini tarım hayvancılık ve arıcılıkla yapmaktadır.

Dört hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 15 km dir.
 

AKÇİĞDEM (HORON) KÖYÜ

 

Köyü kuranların doğudan geldiği söylenip köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir.Köyün yakınlarındaki Çiğdemli mevkiinden hareketle köyün adı sonradan Akçiğdem olarak değiştirilmiştir.Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır.

Yazın 27,kışın 20hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 8 km dir.
 

ALACATLI KÖYÜ

 

Köye ilk yerleşenlerin Kelkit’e bağlı Alacatlı köyünden geldikleri ve buraya yerleşerek köye Alacatlı adını verdikleri söylenmektedir.Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla saylamaktadır.30 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 12 km dir.
 

ALAÇAYIR (CONUR) KÖYÜ

 

Köyün kurucularının,Kafkas bölgesinden gelip buraya yerleşen Karahaliloğulları olduğu söylenmektedir.köyün tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.Gök çukuru ve Tevük konağı tepelerinin eteğine kurulan köy engebeli bir araziye sahiptir.

Köyün Morkum mevkiinde "bacı-gardaş"adı verilen,yan yana iki taş bulunmaktadır.Bu taşlarla ilgili yörede bir hikaye anlatılmaktadır.Vaktiyle biri kız,diğeri erkek iki kardeş davar otlatırken,birbirine sevdalanmışlar.Arlarındaki bu haram ilişkiden dolayı,Allah tarafından hemen orada ikisi de birden taş kesilmişler.aynı zamanda otlattıkları davarlarda taşa dönüşmüş.Bu nedenle o mevkiye bacı-gardaş denmiştir.

Köyün ardıçlı denilen mevkiinde demir cürufları oluşu vaktiyle burada maden eritildiğini göstermektedir.Doğuda yer alan Morkum mevkii,bol su kaynakları ve ulu çam ağaçları ile güzel bir mesire yeri özelliği taşımaktadır.Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla karşılamaktadır.54 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 30 km dir.
 

ALAPINAR (OFUZ) KÖYÜ

 

Köyün adının oğuz olduğu sonradan ofuz şekline dönüştürüldüğü rivayet edilmekte olup kuruluş tarihi olarak bilinmemektedir. Kurucularının Horasan erenlerinden olduğu söylenmektedir.Cumhuriyetten önce doğuyu batıya bağlayan yolun köyün kurulduğu vadiden geçtiği söylenmektedir.Köye 1.Dünya savaşından sonra Kelkit ve Kemah’tan gelip yerleşenler olmuştur.Köyde meyve ve sebze tarımı ile birlikte kavak yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Yazın 50,kışın 33 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 23 km dir.
 

ALTKÖY (ALTKENDİ)

 

Köyün kurucuları 400 yıl önce Orta Asya’dan gelen Yahyaoğulları'dır.Köye sonraları Harput’tan gelenlerde olmuştur.köyün eski adı Altkend idi soyadı kanunundan sonra Altköy adını almıştır.Köye daha sonraları Göbütoğulları,Ekkecioğulları,Kökoğulları, Sarıoğulları,Şelteoğulları,Mollaoğulları son olarak Konya taraflarından Şehoğulları gelip yerleşmişlerdir.

Köyün güneydoğusunda bir türbe ve ziyaret vardır.Güzel ormanı ve yaylası ve güzel doğası vardır.Yazın 100,kışın 40 hane olan köyün Refahiye' ye uzaklığı 9 km Erzincan'a uzaklığı 80 km dir.
 

ARDIÇLI (MEKETME) KÖYÜ

 

Köyün ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu bilinmemektedir köyün adı önceden Meketme iken daha sonra yörede ardıç ağaçlarının fazla oluşu sebebi ile ardıçlı olarak değiştirilmiştir.Kuruçay ilçe statüsünde iken oraya bağlı bulunan köy 1950 yılında Refahiye’ye bağlanmıştır.Köyde arıcılık ve hayvancılık yapılmaktadır.5 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 33 km dir.
 

ARMUTLU KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Kemah’ın Yerdere köyünden gelip köyün yerini bir asır önce Kemahlı Sağıroğulları'ndan satın alarak yerleşip köylerini kurmuşlardır. Yörede armut ağaçlarının çokluğu sebebi ile köye armutlu adı verilmiştir.Köyde arıcılık ve hayvancılık yapılmaktadır. 7 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 30 km dir.
 

ARPAYAZI (BEKOLAR) KÖYÜ

 

Köyün kurucusu Bekir Ağa 93 harbi seferberliğinden önce Sivas-İmranlı’nın Mustolar köyünden gelerek bugün orta mahalle denen yere yerleşip köyü kurmuştur.Bekir Ağanın oğulları Taşbaşı,Fedeyler(Fadime),Kazım ve Temür mahallelerine dağılıp yerleşmişlerdir. Köyün kurucusu Bekir ağa olduğundan köye Bekolar adı verilmiştir.Daha sonra köyde çok arpa yetiştirilmesi sebebi ile Bekolar adı arpalar olarak değiştirilmiştir.Taşbaşı mahallesinde 3kazım mahallesinde 4 ve Temür mahallesinde 4 olmak üzere toplam 15 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 8 km dir.Köy halkı geçimini hayvancılık ve arıcılıkla sağlamaktadır.
 

ASLANYUSUF (OĞLANYUSUF) KÖYÜ

 

Mehmet ve oğlan Yusuf adlı iki kişi,aile etrafı ile birlikte horasan'dan gelerek köyü kurmuşlardır.Köy adını oğlan (çocuk)Yusuf'tan almıştır.daha sonra köyün adı Aslan Yusuf olarak değiştirilmiştir.Köye daha sonradan Ağrı-Karaköse den de gelen olmuştur.Köyün doğusunda oğlan Yusuf'a ait olduğu söylenen mezar şeklinde bir ziyaret vardır.Ayrıca cami önünde 1000 yıllık bir kavak vardır.Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır.Yazın 20 kışın 12 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 30 km dir.
 

AŞAĞISÜTLÜ (GÖLÜKSÜR) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Orta Asya’dan gelen Alibeyoğulları'dır bu kabile soyadı kanunu çıktıktan sonra şahin soyadını almıştır. Alibeyoğulları önce,şimdiki çat köyünün bulunduğu yere yerleşirler.50-60yıl burada yaşadıktan sonra burayı sel basması sonucu şimdiki köyün yerine yerleştiler.(1570)yıllarında vaktiyle köyün çevresinin ormanlarla kaplı olduğu rivayet edilmektedir.

Köye başka yerlerden de yerleşen olmuştur. 1961 yılında köyün adı Aşağısütlü olarak değiştirilmiştir.Köyün bugünkü sınırları içerisinde bulunan Ağcadam mevkiinde Rumlardan kalma kilise ,hamam yeri,su kanalları ve harabeleri bulunmaktadır.Köyün 3 km kuzeyinde ,Hacı Yusuf efendi adı ile anılan bir mezar olup burası ziyaret edilmektedir.

Köyde meyve sebze tarımı ile ağaç yetiştiriciliği de yapılmaktadır.Yazın 60,kışın 30 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 21 km dir.
 

AYDOĞAN (ZÖHREP) KÖYÜ

 

Köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir.Kurucularının Horasan'dan geldiği rivayet edilmektedir.Orman bölgesi içerisinde yer alan köyün eski adının ne anlama geldiği bilinmiyor.Zöhrep adı daha sonra Aydoğan olarak değiştirilmiştir.

Köyün sınırları içerisinde koyun Baba,Tekçam ve Havlatı adlarında üç ziyaret yeri olduğu ,buralara gidilerek kurban kesip,dilekte bulunulduğu söylenmektedir. Köy halkı geçimini tarım hayvancılık ve arıcılıkla sağlamaktadır. Yazın 80,kışın 58 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 25 km dir.
 

AŞUT KÖYÜ

 

Selçuklular zamanında aşut ve kayı adında iki zat aileleri ile birlikte bu yöreye ye gelerek, Kayı adlı zat yerleşip Kayı köyünü,Aşut adlı zat Aşut köyünü kurar. Alaaddin Keykubatın ordusuna bu köyden asker verildiği rivayet edilmektedir.Ozan mezrası şimdiki yerinden 4 km uzakta iken susuzluk nedeni ile Aşut köyünün ileri gelenleri bir asır önce ozanlıları şimdiki yerine yerleştirerek muhtarlıkları birleştirmişlerdir.93 harbi,1.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşında bu köyden 28 kişi şehit düşmüştür.Seferberliklerde 110 kişi açlıktan kırılmıştır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında T.B.M.M.'ne Antalya milletvekili seçilen ve aynı zamanda ilk bayan milletvekili olan Türkan Baştuğ , bu köyden olup köydekilere elmas soyadını o vermiştir Ayrıca 18. Ve 19.dönemlerde de Hayrettin ve Alaattin Elmas kardeşler T.B.M.M.ne İstanbul milletvekili olarak girmişlerdir.

Köyde okur yazar oranı yüksek olup gençlerin %80 i üniversite mezunudur. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. oOzan mezrasıyla birlikte köyde yazın 14 kışın,8 hane yaşamaktadır. Köyün ilçe merkezine uzaklığı 12 km dir.
 

AVŞARÖZÜ(HÜSEYİNŞEYH) KÖYÜ

 

Köyün kurucusu Horasan erlerinden 40 kişilik gruptan olan Şeyh Hasan (Tur Hasan) Baba'dır. Hüseyin Şeyh bu zatın babasının adıdır.Bu zat aile efradı ile birlikte şimdiki köyün 500 metre doğusunda ziyaret denilen yerin elmalar mevkiine yerleşerek ,zaviyesini kurar.Yavuz Sultan Selim Çaldıran Savaşına giderken Kemah üzerine bir birlik gönderir.Askeri birlik bu köyden geçerken Şeyh (Tur) Hasan Baba askerlere ayran atlarına da arpa verir.Küçük bir Kaptan verilen ayran ve arpa bir türlü bitmez. Birliğin komutanı kabın içerisine bakar kabın içerisinin bir derya gibi uçsuz bucaksız olduğunu görür .Şeyh Hasan Baba kerameti belli olduğundan dünyasını değişir.Kabri mezarlık mevkiindedir.Ölümünden sonra zaviyesinin Şeyhliğini Derviş Beyazıt üstlenmiştir.O dönemde (1592)köyün adı Paladahuru olarak resmi kayıtlarda geçmektedir.Köy halkı daha sonra köyün şimdiki yerine taşınıp yerleşir.Köye daha sonraları Kemah,Refahiye,Bostandere ve Yazıgediği köylerinden yerleşenler olmuştur.Eski köyün mezarlığı bugün ziyaret olarak ziyaret edilmektedir.
 

AYDINCIK (HAÇIR) KÖYÜ

 

Köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Köye ilk gelenlerin iki hane olduğu ve sonraları çevre köylerden de gelip yerleşenler olduğu söylenmektedir. Köyün eski adının ne anlama geldiği bilinmemektedir. Etrafının açık olduğu sebebi ile eski adı aydıncık olarak değiştirilmiştir. Köyün kutlu tepe mevkiinde kutlu baba diye bilinen bir zatın mezarının olduğu ve köylüler tarafından zaman zaman oraya giderek adak adayıp kurban kestiği söylenmektedir. Köy halkı geçimini tarım,hayvancılık ve arıcılıkla sağlamaktadır. Yazın 25,kışın 18 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 10 km dir.
 

AĞÇEKÖY

Köyün kuruluşundan iki asır sonra horasan'dan bir aile gelip Avşarözü, Günyüzü ve Kalkancı köylerinin topraklarının birleştiği yere yerleşir. Topraklarının renginin beyaz olması nedeni ile buraya Ağce köy adı verilir. 1.Dünya Savaşından sonra yöredeki çeteler tarafından can güvenlikleri tehdit edildiğinden köy halkı Çamdibi ve Avşar özü köylerine geçerler. Bu köyün harabeleri mevcuttur. Tekçam ormanları köyün hudutları içerisinde olup mesire yeri olarak kullanılmaktadır. Köyde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. 45 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 5 km dir.
 

BABAASLAN (AMADUN) KÖYÜ

 

Orta Asya göçleri sırasında gelen köy halkı bugünkü topraklar üzerine köylerini kurmuşlardır. Köyün eski adı Amadun olup daha sonra köyde yaşamış Aslan adındaki birinden hareketle köyün adı baba Aslan olarak değiştirilmiştir. Köyün Akkaya ve Bozolar adında iki mezrası vardır. Köyün yukarı tarafında şifalı olduğuna inanılan ve ziyaret edilen soğuk bir pınar vardır.

Akkayalar mezrasında kimse yaşamamaktadır . Bozalar mezrasında ise sadece yaz aylarında iki hane bulunmaktadır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 20,kışın 6 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 27 km dir.
 

BAKACAK (HAÇİRGE) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Çaldıran savaşından sonra gelip buraya yerleşen Durmuşoğulları dır. Köy bir vadinin yamacına kurulduğundan ve karşı yamacı tam karşıdan gördüğünden köye bakacak adı verilmiştir. Eski adının ne anlama geldiği bilinmemektedir. Köy halkı geçimini Arıcılık, Tarım ve Hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 6 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 30 km dir.
 

BALOĞLU (KUTBALOĞLU) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları bir kısmı Van’dan bir kısmı Balıkesir’den gelerek şimdiki köyün 1 km doğusuna yerleşmişlerdir. Köy 1953 yılında heyelan sebebi ile şimdiki yerine taşınmıştır. Köyün kuzeyindeki kayalığın üzerinde Akşehir adı verilen kale harabeleri bulunmaktadır. Köyde arıcılık ve hayvancılık yapılmaktadır. Köy 17 hane olup ilçe merkezine uzaklığı 35 km dir.
 

BAŞTOSUN (KALUR) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları iki asır önce Şiran’dan geldiği söylenmektedir. Köyün eski adının ne anlama geldiği bilinmemektedir. Kalur adı daha sonra Baştosun olarak değiştirilmiştir. Köyün etrafı çam ormanları ile kaplıdır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 20,kışın 10 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 20 km dir.
 

BİÇER KÖYÜ

 

Köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor. Köye yerleşenlerin bir kısmının Erzurum’dan geldiği söylenir. Köye biçer adının neden verildiği bilinmiyor. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 40,kışın 25 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 14 km dir.
 

BOSTANDERE (CEYMÜT) KÖYÜ

 

Köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor Emin Ağanın dedelerinin Adana’dan gelerek köyü kurdukları söylenir. Köye daha sonra Tokat'tan Fazlıoğulları'nın Kuruçay'dan da İhsan Ağagillerin gelip yerleştiği söylenir. Köyün girişinde yol üzerinde Palu harı denilen bir ziyaret olup elinde siğil bulunanların burayı ziyaret ettiğinde geçtiği söylenir. Köyde garip mezarı ve Kalkancı yolu üzerinde de bir mezar olup bu mezarın şehit mezarı olduğu söylenir. Köyde sebze tarımı ve hayvancılık arıcılık yapılır. 30 hane olan köy ilçe merkezine uzaklığı 38 km dir.
 

BÖLÜKTEPE (GELBULAS) KÖYÜ

 

Köyün kurcularının doğudan geldiği söylenmektedir. Eski adının nereden geldiği ve köyün kuruluş tarihi bilinmiyor. Köyün etrafında küme küme, bölük bölük tepelerin olması nedeni ile, Gelbulas adı sonradan ,Bölüktepe olarak değiştirilmiştir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla,arıcılıkla sağlamaktadır. Yazın 7,kışın 4 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 30 km dir.
 

CENGERLİ KÖYÜ

 

Köyün kurucularının Horasandan geldiği rivayet edilmektedir. Köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor. Köyde yaşayanlar köye asker gönderdiği için köye cenk-er li adının verildiği söylenir. Köyün yakınlarında kime ait olduğu bilinmeyen bir kale mevcuttur. Burada bulunan büyük bir kayanın kale şekline getirildiği etrafında kaleye ait olduğu söylenen hamam ve değirmen kalıntıları ile yerleşim yerlerine rastlandığı söylenir.

Köy Cumhuriyetten sonra nahiye merkezi durumuna getirilmiş olup eski yerleşim yerlerinden biridir. Daha sonra idari yapılaşma içerisinde köy statüsüne getirilmiştir. Köyde inşaat ustalarının fazla oluşu sebebi ile köye Ustalar köyü de denilir. Ayrıca geleneksel olarak kilim dokumacılığı yapılıp Cengerli kilimi diye tanınmaktadır. Köy halkı geçimini tarım hayvancılık ve arıcılık ile sağlamaktadır. Yazın 60,kışın 30 hane olan köy ilçe merkezine uzaklığı 18 km dir.
 

ÇALTU KÖYÜ

 

Köyün kurucuları 1.dünya savaşı seferberliğinden sonra Kemah’ın armutlu ve Çaltu köylerinden iki hane olarak gelip buraya yerleşmişlerdir. Kemah'ın Çaltu köyünden geldikleri için kurdukları bu yeni köye de Çaltu adını vermişlerdir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılık ile sağlamaktadır. 10 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 37 km dir.
 

ÇAMDİBİ (BELENSOR) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Orta Asya'dan gelerek Gercanis'in tam karşısına gelen topraklarda köylerini kurup, Belensor adını vermişlerdir. Köyün adının ne anlama geldiği bilinmiyor. Uzun seneler aynı yerde yaşayan Belensor'lular bundan yaklaşık 150 yıl önce köylerini şimdi bulundukları yere taşımışlardır. Bu göçün sebebi tam olarak bilinmemekle beraber yaşlılar sebep olarak şimdiki köy yerinin otlak ve mera bakımından zengin oluşunu göstermektedir. Yeni köy yerinin çam ağaçları ile kaplı oluşu sebebi ile köyün adı Çamdibi olarak değiştirilmiştir. Daha sonra buraya kurucularının dışında Hakoğlu köyünden ve Trabzon’dan gelip yerleşenler olmuştur. Köyün yakınlarında eskiden bir kilise olduğu söylenmektedir. Ancak bu kiliseden hiç bir kalıntı bulunmamaktadır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılık ve kısmen arıcılık ile sağlamaktadır. Yazın 16,kışın 9 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 6 km dir.
 

ÇAT KÖYÜ

 

Yapım aşamasındadır… Bilgiler tam sahip olmadığımız için gerekli çalışmalar yapılmaktadır…
 

ÇAMLIMÜLK (MÜLK) KÖYÜ

 

Köyün kurucularının Şadılı Aşiretinden oldukları aşiret reislerinden Abas Ağa ve akrabalarının Orçul yöresindeki köylere yerleştikleri söylenir. Abas Ağa Ekecik köyünün kuzeyindeki tepede vefat etmiş olup mezarının orada olduğu söylenmektedir. Bu yöre halkına Abbasın Aşireti de denilmektedir. Köyün Körismail,Karyatağı ve Yanıklar adında üç mezrası vardır. Bu mezralar dan Karyatağı ve Yanıklar boş olup Körismail mezrasında da yaz aylarında 3 hane bulunmaktadır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 25,kışın 6 hane olan köyün ilçe merkezine olan uzaklığı 33 km dir.
 

ÇATAK KÖYÜ

 

Köyün kurucularının 93 Huhacirleri olarak Artvin-Hopa Elazığ-Palu dan gelerek köyü kurdukları söylenir. Köyün kurulduğu yer üç vadinin birleştiği yer olduğundan köye çatak adı verilmiştir. Köyün kuruluş tarihi kesin bilinmiyor.

Yirmi yıldır cumartesi günleri köyde hayvan pazarı kurulmakta olup merkez köy sıfatının taşımaktadır. Köy halkı geçimini tarım, hayvancılık ve arıcılık ile sağlamaktadır. Yazın 20,kışın 16 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 30 km dir.
 

ÇAVUŞ KÖYÜ

 

Köyün kurucularının Kemah’tan geldiği söylenmektedir. Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor. Tarihte bir askeri birlik buraya yerleşmiş bu birlikten bir çavuş ölmüş orada defnedilmiş bu çavuşun mezarından hareketle çavuş adı verilmiştir. Köyün kuzeyinde kendirli diye anılan bir yeraltı şehrinin olduğu rivayet edilir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 15,kışın 4 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 13 km dir.
 

ÇATALÇAM (ZEVKER) KÖYÜ

 

Köyün eski adı Zevker dir. Zevker zevk yeri anlamına gelir kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor köye ilk yerleşenler Kumbaroğlu sülalesi olup bu sülalenin üç asır önce Karadeniz bölgesinden geldiği rivayet edilmektedir. Askeriyenin yaptığı pafta çalışmasında köyün doğusunda bulunan çatal şeklinde bir çam ağacından hareketle köye Çatalçam adı verilmiştir. Kemah sancağına bağlı bir yer olduğundan ve kendisine bağlı 36 köy bulunduğundan köye Jandarma Karakolu kurulmuştur. Köyde Sağlık Ocağı PTT ,Tarım Kredi Kooperatifi Orta Okul binası ve Kapalı Salon bulunmaktadır. İdari yapılaşma içerisinde Bucak Müdürlüğü kaldırılarak köy statüsüne indirilen köyde okur-yazar oranı yüksek olup nüfusun %15 i tahsillidir. Köy halkı geçimini tarım hayvancılık ve arıcılıkla sağlamaktadır. Yazın 80,kışın 60 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 24 km dir.
 

ÇIRAGEDİĞİ KÖYÜ

 

Bundan yaklaşık 100 sene önce Ahmet Ağa ve Kara Veli adında iki kişi aile efradı ile Tunceli’den gelerek köye yerleşmişlerdir. Ahmet ağa adından hareketle köye Ahmet Ağa Köyü denmiş daha sonra çam ağaçlarının ve dolayısı ile çıranın çok oluş sebebi ile köyün adı Çıragediği olarak değiştirilmiştir. Köyün batısında Beştepe güneyinde de Çam oluk ziyaretleri olup bugünde ziyaret edilmektedir. Köyde hayvancılık kısmende arıcılık yapılmaktadır. Yazın 25, kışın 13 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 37 km dir.
 

ÇUKURYAZI (MAHMER) KÖYÜ

 

Köyü Aydın'dan gelen Aydınoğulları 'nın kurduğu söylenmektedir. Eski adının ne anlama geldiği bilinmiyor. Köyün kuzey batısında kale boynu adında oyma taştan bir kale olduğu söylenmektedir. Köy halkı geçimini sebze tarımı, hayvancılıkla sağlamaktadır.25 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 30 km dir.
 

ÇİÇEKALİ KÖYÜ

 

Rivayete göre bir kabile Orta Asya'dan gelerek bugün Resullar adıyla anılan köye yerleşmişler buradan da çeşitli yerlere dağılım olmuştur işte bu dağılım sonucu bir grup da köyün şimdiki yerine gelip yerleşmişler. Özellikle mayıs-haziran aylarında köyde her yerin çiçeklerle kaplı olması nedeni ile köye Çiçekali adı verilmiştir. Yaklaşık 100 sene tarihi olan köy kurulduğundan bu yana hep Çiçekali adı ile anılmıştır. Köye yerleşen sülale önceleri Davut oğulları namı ile anılırken soyadı kanunun ile Ağçiçek adını almıştır. Daha sonraları akrabalardan bazıları Rençberoğulları soyadını almıştır. Köyün kuzey batısında meşe ormanı bulunmaktadır. Köy halkı geçimini tarım hayvancılık ve arıcılıkla sağlamaktadır. 2 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 25 km dir.
 

ÇUKURÇİMEN KÖYÜ

 

Köyün kurucularının Orta Asya’dan gelip şimdiki köyün doğusunda yerleştikleri rivayet edilmektedir. Köyün batısındaki çukur çayırlardan dolayı köye Çukurçimen adı verilmektedir. Köye 93 harbinden (1877)sonra Bingöl-Kiğı’dan gelip yerleşenler olmuştur. Ayrıca 1939 Erzincan depreminden sonra Refahiye’nin tepe köyünden gelip yerleşenler olmuştur. Köyün batısında bulunan Ali Hayadrın mezarı ziyaret kabul edilmektedir. Köy halkı geçimini tarım hayvancılık la sağlamaktadır. Yazın 13,kışın 5 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 28 km dir.
 

DİŞTAŞ KÖYÜ

 

Köyün kurucuları yaklaşık iki asır önce Bingöl-Kiğı’dan gelip köyün şimdiki yerine yerleşmişlerdir. Köyün batısında Deli Bekcan adında bir ziyaretin olduğu ayrıca bu ziyaretin 500metre batısında da Nesimi (ambarlı tepe)adında bir ziyaretin olduğu söylenmektedir. Köyün Yerlice(Hıdoyeri),Ünlüce(Gezdikler) ve İnce Habibler adında üç mezrası bulunmaktadır. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlamaktadır. Yerlice'de 4,Ünlüce'de 3,İncehabibler'de 1 ve köy merkezinde 7 olmak üzere toplam 15 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 38 km dir.
 

DEREBAŞI KÖYÜ

 

Köyün asıl sahipleri Kemah’lı Sağıroğullarıdır. Köyün şimdiki halkı Kemah Munzur’dan gelerek Sağıroğullarına hizmet ederler Sağıroğluda köyün yerin onlara verir. Köyün güney batısında bir ziyaretin olduğu söylenmektedir. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 7 ,kışın 5 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 24 km dir.
 

DAMLACA (BUĞDAÇAR) KÖYÜ

 

Köyün kurucusu Horasan erlerinden Anadolu’ya gelen 40 kişilik gruptan biri olan Mevlana Mahmut oğlu Derviş Murat zaviyesini buraya kurar. Bu zatı çevrede yaşayanlar :"Bir şeyh buraya yerleşti halkı haraca bağlıyor." diye devrin hükümdarına şikayet ederler. Padişah şikayeti değerlendirmeye geldiğinde Şeyhi Alacahan yakınlarında görür ."Şeyhliğini bize de ispat et der". Bu zat da büyük bir taşa ata biner gibi oturur taş yürümeye başlar. Hükümdar dile benden ne dilersen der. Oda köyün yerini hudutlarıyla ister. Hükümdarda köye Derviş Murat uhdesini verir. Bu taş Eyerkaya diye anılıp Alacahan mezarlığının yanındadır. Şimdi ise ziyaretgah olarak kabul edilmektedir. Buğday ve arpanın çok olması sebebi ile köye Buğdaçar adı verilmiştir. Köye daha sonra Malatya Alucra Şirandan gelip yerleşenler olmuştur. Ayrıca köyün güneydeki yolun üzerinde Evliya Çamı denilen bir yer vardır. Yol yapılırken dozer operatörü evliya çamı'nın bulunduğu tepeyi düzeltmek istemiş. Ancak dozer bir türlü toprağa işlememiş. O gece dozerci rüyasında çok kötü şeyler görmüş. Bunun üzerine tepenin etrafını dolaşacak şekilde yolu virajlı yapmış. Buradaki çam ağacı zamanla kurumuş. Köylünün biri onu kesmek istemiş, ancak ağacın yanına geldiğinde unun yemyeşil olduğunu görmüş.

Köyde meyve ve sebze tarımı yapılmaktadır. Yazın 40 kışın,20 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 15 km dir.
 

DİYARLAR KÖYÜ

 

Köyün kurucuları doğudan gelip önce Resullar köyüne yerleşmişlerdir. Daha sonra bir grup buradan ayrılarak köyün şimdiki yerine yerleşmişlerdir. Köye gelen bu grubun başında Diyaroğlunun olduğu bundan dolayı da köye diyarlar adının verildiği söylenmektedir. Köy halkı geçimimi hayvancılık ve arıcılık ile sağlamaktadır. Toplam 3 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 21 km dir.
 

DOĞANDERE (ESİRGAH) KÖYÜ

 

Köyün kuruluş tarihi ve eski adı bilinmiyor. Köyün içinden geçen dereden dolayı eski adı Doğandere olarak değiştirilmiştir. Önceden bucak merkezi olan Doğandere idari yapılaşma içerisinde köy statüsüne getirilmiştir. Köyün nüfusu ve hane sayısı giderek azalmaktadır. Bucak merkezi iken kurulmuş olan karakol sonradan kaldırılmıştır. Köyde sebze tarımı ve hayvancılık yapılmaktadır. 6 hane olan köyün ilçe merkezine olan uzaklığı 17 km dir.
 

DOLAYLI (MONDULAS) KÖYÜ

 

Köyün kurucular Selçuklular döneminde Anadolu’ya gelen Arıcıoğulları ve Eğlenceoğulları'dır. Köye daha sonra 93 muhacirlerinden de gelip yerleşen olmuştur. Köyün adının ne anlama geldiği bilinmiyor. Köyün güneyinde kırlar diye anılan mezar şeklinde bir ziyaret vardır. Kuraklık olduğu zaman o ziyarete gidip yağmur duası edilirmiş. Köyün batısında kaynak suyu halinde şifalı bir su akıp bu suyun cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenmektedir. Köyün kuzeyinde Yukarı Mondulas denilen Rum köyü harabe şeklinde olup 1981 yılında idris ağadan satın alınmış olup arazisi kullanılmaktadır. Köy halkı geçimini tarım,hayvancılık ve meyvecilikle sağlamaktadır. Yazın 15,kışın 8 hane olan köyün ilçe merkezine olan uzaklığı 21 km dir.
 

EKECİK KÖYÜ

 

Çaldıran savaşından sonra Cıbızoğlu denen birinin aile efradı ile birlikte önce köyün kuzeyindeki kale denilen yere daha sonrada köyün şimdiki yerine yerleşerek köyü kurduğu söylenir. O dönemlerde köy halkının çardaklı yolunun güvenliğini sağladıkları resmi kayıtlarda mevcuttur. (1591)köye daha sonraları Harput Tunceli-Ovacık Erzincan ve Gümüşhane-Kelkit’ten de gelip yerleşimler olmuştur. Köyde küçük baş hayvancılık ve besi hayvancılığı yapılmaktadır. Ayrıca tarım ve ticarette önemli geçim kaynaklarındandır köy Refahiye’nin kalabalık köylerinden biridir. 70 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 19 km dir.
 

ERECEK (MANK) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Horasandan gelen Bayramoğulları, Recepoğulları ve Rizvanoğulları'dır. Köye 93 harbi seferberliğinden sonra Artvin’den ve Kurtuluş Savaşından sonra Kemah’tan gelenler olmuştur. Köyün güneyindeki çamlık bölgede mezar şeklinde geyikli baba ziyareti olup ayrıca köyün 1 km batısında Kırkgöze denilen kaynak suyunun olduğu ve bu suyun cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar. Yazın 35, kışın 26 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 24 km dir.
 

GAZİPINAR KÖYÜ

 

Köyün kuzey batısındaki göze (pınar)başındaki bir askerin ölüp gömüldüğü rivayet edilmektedir. Bu pınardan dolayı köye Gazipınar adı verilir. Köyün kurucuları önce,şimdiki köyün güneyindeki dereye yerleşmişlerdir. 1939 depreminde köy yerle bir olmuş daha sonra şimdiki yerine taşınmıştır. Köyün Işıklı (Kaşıkcemo) ve Yaylabaşı (Eşekçekmez) adında iki mezrası olup bunlardan Yaylabaşında 8,Işıklıda ise 7 hane bulunmaktadır. Mezralarla birlikte 48 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 40 km dir.
 

GEMECİK KÖYÜ

 

Köy halkının Ortaasya'dan geldiği söylenir. Köyün sınırları içerisinde kızlar sinisi (kırklar gediği)adıyla bir yer vardır. Rivayete göre burada bulunan 40 kadar kadına düşmanlar saldırır. Kadınlar iffetlerini koruyacak bir çare bulamayınca Allah’a dua ederler "Allah’ım namusumuzu bu gavurlara teslim etme bizi taş kes". Bu duaları karşısın da halka şeklinde taş olurlar. Ayrıca köyün Sırataşlar mevkisi ile de bir hikaye anlatılmaktadır. Söylentiye göre;çevre köylerden bir gelin getirilirken düşmanlar düğün alayının önünü keserler. Alayda bulunanlar düşman eline geçmemek için Allah’a dua etmeye başlarlar. Bu duaları sonucunda sıra halinde taş olurlar. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Köyün yukarı Gemecik mezrasında yazları 12,kışları 11;köy merkezinde ise yazları 22,kışları 17 hane olmak üzere köyde yazları toplam 34 kışları 28 hane olmaktadır. Köyün ilçe merkezine uzaklığı 36 km dir.
 

GÖÇEVİ (KOÇEVİ) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Karadağlar sülalesi olup buların nereden geldiği bilinmiyor.daha sora Kemah’ın UrfaT ve Refahiye’nin Yurtbaşı (Melikşerif)köylerinden gelip yerleşenler olmuştur.Köy 1950 yılına kadar Koçevi adıyla anılırken bu tarihten itibaren Göçevi adını almıştır.Köyün doğusunda Yelpınarı adında bir kaynak suyu bulunup bu suyun romatizma ağrılarına iyi geldiği denir.Köy halkı tarım hayvancılık ve arıcılık yapmaktadır.Yazın 22 kışın 11 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 30 km dir.
 

GÖKSEKİ KÖYÜ

 

Oğuzların Kıpçak boyundan olan köyün kurucuları Orta Asya’dan gelip köye havalisine yerleşmişlerdir.Bir süre orada kaldıktan sonra köyün şimdiki yerine taşınmışlardır.Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran Savaşına giderken (14-15 temmuz 1514)bu köyde iki gün kalmıştır.Askerin konakladığı mevki bataklık olması nedeni ile köye 500 metre uzunluğunda kaldırım taşı döşenmiştir.Bu kaldırım taşları günümüze kadar kalmıştır.Köy halkı tarım ve hayvancılık ile uğraşmaktadır.Yazın 40 kışın 30 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 29 km dir.
 

GÜLENSU (HIŞTOLAR) KÖYÜ

 

Köy halkı tarihte Orta Asya’dan göçerek köyün bu günkü yerine yerleşmişlerdir önünde gülen dağından gelen suyun akması nedeni ile köye Gülensu adı verilmiştir. Cengerli nahiyesine bağlı olan köy sonra Doğandere,daha sonra da Gümüşakar nahiyesine bağlanmıştır. Köyün eski adının ne anlama geldiği bilinmiyor. Köyün İmecik,Zeriler ve Babolar adında üç mezrası bulunmaktadır. Babolar mezrası bugün terk edilmiş durumdadır. İmecik ve zeriler mezraları da kışın boş kalmaktadır. Yaz aylarında ise üçer hane kalmaktadır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Toplam 9 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 23 km dir.
 

GÖLKÖY

 

Kuruluş tarihi bilinmeyen bilinmeyen köyün kurucuları doğudan gelen Mirzaoğullarıdır. Köyün içerisinde yağmur suyuyla dolan üç küçük göl vardır bundan dolayı köye Gölköy adı verilmiştir. Köyün şihoruç (otluca ) adında bir mezrası bulunmaktadır. Bu mezra adını şeyh oruç adlı bir kişiden almıştır. Mezrada bulunan kavak ağaçları ziyaret kabul edilmektedir. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlar. Yazın 16 kışın 7 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 39 km dir.
 

GÜMÜŞAKAR (KOÇKİRİ) KÖYÜ

 

Köyün kurucularının 1-2 asır önce geldiği rivayet edilmektedir. Köyü kuranın Telli Bey (Karakoç)olduğu söylenmektedir. Köye daha sonra Sedefoğulları ,Topgüloğulları ,Köknaroğulları, Küçükşahinoğulları da gelip yerleşmişlerdir.Köy Cumhuriyet döneminde nahiye merkezi olmuştur.köyün doğusunda Koçgölü denen ve ziyaret de kabul edilen bir göl vardır.Koçgölü'nden hareketle köye Koçgiri denir. Bu ad daha sonra Gümüşakar olarak değiştirilmiştir.Köy halkı geçimini tarım hayvancılık la sağlamaktadır.33 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 25 km dir.
 

GÜVENTEPE (BAZGU) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları doğudan geldiği söylenir. Köy kuru çay ilçe iken oraya bağlı olup 1950 yılında Refahiye’ye bağlanmıştır. Köyde kendi ihtiyaçlarını karşılayacak kadar kilim dokunmaktadır. Köyün yukarı tarafında kel baba adında bir türbe vardır. Ancak bu türbe adında her hangi bir bilgi bulunmuyor. Köy halkı hayvancılık ve arıcılık yapmaktadır. Yünlüce mezrasında 4,merkezde 8 olmak üzere toplam 12 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 44 km dir.
 

GÜZLE (ÖREN) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları doğudan gelip önce Resullar köyüne yerleşmişler. Daha sonra bir grup buradan ayrılarak.köyün şimdiki yerine gelip yerleşmişlerdir. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlamaktadır. 6 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 35 km dir.
 

GÜNYÜZÜ (GERCANİS) KÖYÜ

 

Rivayetlere göre 17.y.y ikinci yarısında, sultan 4. Mehmet'in zamanında Horasan tarafından maiyetiyle gelerek bugünkü Günyüzü köyünün bulunduğu çamlı tepeler arasındaki vadiye ve doğusundaki düzlüğe yerleşen sarı kadı,1690 tarihinde köydeki eski caminin temelini atmış böylece köy kurulmuştur. Cami 1864 yılında Pamuk Ağa tarafından imar edilmiştir. Şimdiki cami 1995 yılında yapılmıştır. Köyün kuruluşundan önce bu yerin gerciş veya gercanis adı ile anıldığı kayıtlarda görülmektedir. Gercanis yöreye verilen bir ad olup daha sonra nahiye adı olarak kullanılmıştır. Gercanis mahalli yerleşim birimi olarak daha sonra kaza olup, 3 km kuzeye taşınarak Refahiye adı ile anılmaya başlanmıştır.(1883).Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır.yazın 45 kışın 30 hane olan köyün ilkçe merkezine uzaklığı 3 km dir.
 

HACI KÖY

 

Köyün kuruluş tarihi tarihi kesin olarak bilinmiyor. Bundan yaklaşık 400 yıl önce üç kişi ailesi ile birlikte horasan dan Mekke’ye gider. Hac farzlarını yerine getirdikten sonra uzun bir yolculuk sonucunda buraya yerleşerek köylerini kurarlar. Köye de Hacı köy adı verilir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 20 kışın 10 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 2 km dir.
 

HALİTLER KÖYÜ

 

Bundan yaklaşık bir asır önce bir aile Yeniyurt'dan gelerek köyün yerine yerleşmiş köy böylece kurulmuştur. Bu gelen kişinin Halit olması sebebi ile köye Halitler adı verilmiştir.ilçe merkezine 23 km olan köyde şu anda kimse yaşamamaktadır.
 

KAÇAK KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Ovacık-Dersim'den gelmiştir. Köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber kurucularının 93 harbi seferberliğinden sonra geldiği rivayet edilmektedir. Köyün Gölcük adında bir mezrası bulunup burada 9 hane bulunmaktadır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Toplam 18 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 22 km dir.
 

KADIKÖY

 

Köy halkının 1928 lerde Zaranı Hamituzu ve Hizol yörelerinden geldiği rivayet edilmektedir. Köy halkı adını köyde mezarı bulunduğu söylenen kadı isimli bir şahıstan almıştır. Köyde hale ayakta olan ve Rumlardan kaldığı söylenen bir kilise mevcuttur. Kilisenin içinin bir bölümü bakımlı bir bölümü bakımsızdır. Köyün yakınlarında bulunan ve kime ait olduğu bilinmeyen bir mezar olup burası örtülü adıyla anılmakta köylüler tarafından ziyaret edilir kurbanlar kesilip dilekte bulunulur. Ayrıca bu yer mesire yeri olarak ta kullanılmakta. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır.18 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 35 km dir.
 

KABULLER KÖYÜ

 

Köyün kurucuları yaklaşık 100-150 sene önce Elazığ ve Tunceli’den gelerek şimdiki köyün yerine yerleşmişlerdir. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlamaktadır.6 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 25 km dir.
 

MERKEZ KALKANCI KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Orta Asya’dan 500 yıl önce develerle gelip köyün şimdiki yerine yerleşen Şahmahmuhoğulları'dır yine bu tarihlerde Kelaliler (Kellalar) denilen bir ailede köyün doğusundaki vadiye yerleşmişlerdir. Ancak bu aileden bir çocuğun sele gitmesi sonucu Kelaliler Şahmahmuhoğulları'nın yanına taşınmıştır. Kelalilerin böylece konup kalkmaları nedeniyle bir başka rivayete göre de köy yerinin kalkan otları ile kaplı olması köy adının Kalkancı olmasına sebep olmuştur köye daha sonraları Halep’ten ve Giresun Alucra’dan gelip yerleşenler olmuştur. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 70,kışın 40 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 3 km dir.
 

G.KALKANCI KÖYÜ

 

Köyün kurucuları İnceoğulları olup bundan yaklaşık iki asır önce Tercan’dan gelerek köyün şimdiki yerine yerleşmişlerdir bunların 1.dünya savaşı seferberliğinde köylerinden ayrılıp bugünkü Akbağ(gezge)köyüne göçtüğü burada bir kaç yıl kaldıktan sonra tekrar kendi köylerine taşındığı konup-kalkma (göçme) ları nedeni ile köye kalkancı adının verildiği söylenir. Köyün 3 km kuzeyinde yağmur tepe mahallesi bulunmaktadır. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlamaktadır. Yağmurtepe mahallesinde 16 köy merkezinde 10 olmak üzere toplam 26 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 37 km dir.
 

KAMBERAĞA KÖYÜ

 

Köyün kurucusu Yukarı Sütlü köyünün kurucusu olan Temur Ağanın kardeşi Kamber Ağa dır . Köyde şimdi Kamber Ağanın 4 kuşaktan torunları yaşamaktadır. Köyün Emirdere ve Körappolar adında iki mezrası olup bu mezralardan Emirdere'de 5, Körappolarda 8 hane vardır.köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Toplam 23 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 39 km dir.
 

KANDİL KÖYÜ

 

Köyün kurucuları önce Sivas-İmranlı’ya yerleşmişler,daha sonra şimdiki köyün yeri hayvancılığa daha elverişli olduğu için buraya yerleşmişlerdir.köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlamaktadır.10 hane olan olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 36 km dir.
 

KANLITAŞ KÖYÜ

 

Köyün adını 1 km güneyindeki kanlı kayadan aldığı söylenmektedir. Vaktiyle Erzurum yöresinden bir delikanlı bir kız kaçırır kızın yakınları onları takip eder bugünkü kanlı kaya denilen yerde kızla oğlanı yakalayarak katlederler. Kaya da adını bu olaydan sonra alır köyün 3-4 asır önce potuklular ve Yaaplar (Yakuplar) sülaleleri tarafından kurulduğu söylenir. Köyün 500 metre doğusunda Ağbaba denilen bir ziyaret vardır kuraklık olduğu zamanlarda bu ziyarete gelip dua edildiği dua sonucunda yağmur yağdığı söylenmektedir.kanlı taş köyü 1980 yılında önceden bağlı bulunduğu Sivas-Suşehri’nden ayrılarak yakınlığı nedeni ile Refahiye’ye bağlanmıştır köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır.yazın 30 kışın 10 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 18 km dir.
 

KARASU KÖYÜ

 

Köy halkının Orta Asya’dan geldiği söylenmektedir köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor. Köyün yakınlarındaki karasu adı verilen bir göze suyundan hareketle köye karasu adı verilmiştir köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 20,kışın 15 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 22 km dir.
 

KARAYAPRAK KÖYÜ

 

Köyün adı Karayaap (Karayakup) tan Karayaprak olmuştur. Köyün yeri Suşehri-Karayakup köyünün yaylası imiş . Köyün kurucusu Veli Bey, Yeniçeri askeri imiş yeniçeri ocağı dağılınca kardeşi Tercan’ın Gökdere köyüne kendiside Uludere köyünün Çakolar mezrasına yerleşir burada barınamayıp Emirderenin Şakuller mevkiinde bulunan amcalarının yanına gider amcaları ile birlikte şimdiki köyün yerine gelip yerleşirler böylece köyü kurmuş olurlar. Köyün doğusunda; Şaşlıbaba, kuzeybatısında Çakmakpınar, güneybatısında Musarıza (büyük kayalar şeklinde) ziyaretleri bulunmaktadır. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlamaktadır. 35 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 41 km dir.
 

KAYI KÖYÜ

 

Selçuklular zamanında Kayı adında bir kişinin buraya gelip yerleştiği ve köyü kurduğu rivayet edilmektedir. Bundan dolayı köye Kayı adı verilmiştir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 50,kışın 20 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 17 km.dir.
 

KERSEN KÖYÜ

 

Köyün kuruluş tarihi bilinmemektedir. Kurcularının, Antalya dan gelerek buraya gelerek yerleştikleri rivayet edilmektedir. Köy halkı geçimini tarım hayvancılık ve arıcılıkla sağlamaktadır. Yazın 13 , kışın 6 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 19 km.dir.
 

KAZÖREN KÖYÜ

 

Köyün kurcularının Koçoğulları olduğu söylenir. Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor. Köyün Ka'be 'nin vakfı olduğu söylenmektedir. Köyün yamacında gaz yağı çıkarmış bu nedenle köye Gazveren denilmiş daha sonra bu ad Kazören olarak değiştirilmiştir. Köyün doğusunda "kavağın düzü" mevkiinde kale ve ziyaret olduğu rivayet edilir. Kale üzerinde bina harabeleri vardır.köye daha sonra Azerbaycan-Karadağ’dan, Şiran’dan ve Orçul’un Körappolar mevkiinden gelip yerleşmeler olmuştur. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. 36 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 37 km dir.
 

KIRANTEPE (VENK) KÖYÜ

 

Köyün kuruluş tarihi ve eski adının ne anlama geldiği bilinmiyor. Köyün kurucuları şimdiki köyün 2 km güneydoğusundaki Aşağıvenk denen yere yerleşmişlerdir. Ancak buradaki evlere yılanlar yuva yapmaya başlamış. Bundan iki asır önce yılanlardan kurtulmak amacı ile köyün şimdiki yerine yerleşmişlerdir. Daha sonra köye Elazığ Palu’dan gelip yerleşenler olmuştur. Örtülü mezrasıyla birlikte 12 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 33 km dir.
 

KIRIKTAŞ KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Cumhuriyetin ilanından sonra Erzincan ve Tunceli’den gelerek buraya yerleşmişlerdir. Köyün kuzeyindeki kırık bir kayadan dolayı buraya Kırıktaş denmiştir. Köyün yerini köylülere Kemahlı Sağıroğulları vermiştir. Köy halkı geçimini hayvancılık ve arıcılıkla sağlamaktadır. 12 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 12 km dir.
 

KIRKBULAK (HORHOPUL)KÖYÜ

 

Köyün kurucularının Orta Asya'dan geldiği söylenmektedir. Köyün eski adının ne anlama geldiği bilinmemektedir. Köyün etrafındaki kaynak sularının çok olması sebebi ile köyün adı Kırkbulak olarak değiştirilmiştir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 30,kışın 18 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 21 km dir.
 

KIZILİNİŞ KÖYÜ

 

Kuruluş tarihi bilinmeyen köyün kurucularının Bingöl-Kiğı’dan gelen Şadılı aşireti olduğu söylenmektedir. Köyün yolunun iniş ve toprağının renginin kızıl oluşu sebebi ile köye kızıl iniş adı verilmiştir. Köyün doğusundaki Karadağ ile ilgili bir hikaye anlatılmaktadır. Vaktiyle buradan geçen bir grup yolcudan bir kadın, kucağındaki çocuğu otların üzerine bırakarak su içmek için dereye iner geri geldiğinde çocuğu bulamaz. Bunun üzerine Karadağ'a "dağ yavrumu aldın Allah senin üzerinde ot bitirmeye" diye beddua eder. O günden bu yana dağın üzerinde hiç ot bitmediği söylenir. Köyün batısındaki yelken baba güneyinde de Gevrikıran adın da bir ziyaret bulunmaktadır. Halk geçimini hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 30,kışın 2 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 38 km dir.
 

KOÇKAYA (MEZRAHAN) KÖYÜ

 

Köyün kuruluş tarihi bilinmemektedir. Tarihte Giresun- Refahiye-Arapkir kervan yolu üzerinde olan köyde bir han bulunmakta imiş. Bu handan hareketle köye Mezrahan adı verilmiştir. Köyün adı daha sonra koça benzeyen bir kayadan hareketle Koçkaya olarak değiştirilmiştir. Köyün oluklu ve güneşli adında iki mezrası olup bunlardan güneşli mezrasında kimse yaşamamaktadır. Oluklu mezrasında ise yazın 4,kışın 2 hane bulunmaktadır. Köy halkı geçimini tarım hayvancılık ve arıcılıkla sağlamaktadır. Yazın 16,kışın 12 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 32 km dir.
 

KONAK (KOCU)KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Erzincan-Tercan’dan gelerek Sivas-İmranlı’nın Kerim köyüne yerleşmişlerdir. Buradan da koca (ihtiyar)diye anılan biri aile efradı ile birlikte gelerek köyün şimdiki yerine yerleşmişlerdir. Yöre şivesiyle köye Kocu denmiştir. Kocu adı daha sonra Konak olarak değiştirilmiştir. Köyün kuzeybatısında(Dereyayla) Dahar mezrası vardır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 20kışın 8 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 34 km dir.
 

KÜRELİK KÖYÜ

 

Köyün kurucuları 93 harbi seferberliğinden sonra Muş-Varto’dan gelerek şimdiki köyün kuzeyindeki yere yerleşmişler. 1939 depreminden sonra köyün şimdiki yerine taşınmışlar. Köyün 2 km kuzeybatısında Alacahan mezrası bulunmaktadır. Alacahan'ın yerinin Rum köyü olduğu rivayet edilmektedir. Köyde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Mezrada 17,köyde 13 olmak üzere toplam 30 hane bulunmaktadır. Alacahan'ın 8,köyün ise ilçe merkezine uzaklığı 6 km dir.
 

KUZULUK KÖYÜ

 

Cumhuriyetin ilanından sonra (Lozan 1924) Yunanistan ile azınlıkların değişiminde buranın Rum olan eski halkı Yunanistan’ın Selanik şehrine göçer. Köy 15 yıl boş kalır ve harabeye döner. Şimdiki köylüler,1942 yılında Alucra'nın boyluca(Zun)köyünden 12 hane olarak gelip buraya yerleşirler.köyün adı eskiden olduğu gibi kuzuluk olarak kalır.köy 1987 yılında yakınlığı nedeni ile Refahiye’ye bağlanır.yazın 30 kışın 10 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 18 km dir.
 

LALELİ KÖYÜ

 

Köyün tarihçesi ile ilgili iki ayrı rivayet anlatılmaktadır. Birincisi;Kemah ta ikamet eden Sağıroğulları,köyün bugün ki yerini yayla olarak kullanırlarmış. Bölgede de çokça lale olduğundan köye yerleşenler buraya laleli adını vermişler. İkinci rivayete göre;Kemah Emiri Melikşah görevden alınır yerine lale paşa adın da bir emir atanır. Lale paşanın taifesi olan Sağıroğulları Kemah’tan köyün bugün ki yerine göç ederek yerleşirler köye de lale paşa adından hareketle laleli adı verilir.

Köyün yakınlarında uyuz gölü adı verilen bir kaynak suyu bulunup bu su demir ve kükürt içermektedir. Eski zamanlarda köyde çok fazla keçi varmış keçilerde zaman zaman uyuz hastalığı görülürmüş keçileri kükürdü fazla olan bu gölde yıkayarak hastalıktan kurtarırlarmış. Bundan dolayı buraya uyuz gölü denilmiştir. Halk geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 20 kışın,11 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 28 km dir.
 

LEVENTLER (LEVENTOĞLU) KÖYÜ

 

Yaklaşık iki asır önce Osmanlı ordusunda levent olarak görev yapan bir askerin ordudan ayrıldığı Çukurçimen deki Abas ağadan bir yer istediği ağanın da bu köy yerini bu askere verdiği söylenir. Bu şekilde kurulan bu köye Leventoğlu adı verilmiştir. Bu ad daha sonra Leventler şeklinde değiştirilmiştir. Köyün 1 km batısında Dostolar (uysal)mezrası bulunmaktadır.mezra halkının Diştaş köyünden geldiği söylenmektedir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 22 kışın kışın 18 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 28 km dir.
 

MADENDERE KÖYÜ

 

Bundan bir asır önce üç kardeş aile efradı ile birlikte Gümüşakar köyünden ayrılarak köyün şimdiki yerine gelip yerleşmişler köy iki mahalleden oluşur köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar.13 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 18 km dir.
 

MENDEMEBAŞI KÖYÜ

 

Köyün adının ne anlama geldiği bilinmemektedir. Kurucuları köyün Aslan Dede ziyaretinin bulunduğu yere gelip yerleşmişler ancak o yerde çöküntü olmuş. 1.Dünya Savaşı seferberliğinden sonra köyün şimdiki yerine taşınmışlardır. Köyün Bektaşlı mezrasına Erzurum-Narman’dan Kırmanlılar sülalesinin geldiği söylenmektedir. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlamaktadır. Bektaşlı mezrasında yazın 13,kışın 7,gömü mezrasında yazın 3,kışın boş,köyün merkezinde ise yazın 20,kışın 14 hane bulunup köyün ilçe merkezine uzaklığı 35 km dir.
 

MENDEMEÇUKURU KÖYÜ

 

Köyün kurucuları doğudan gelip önce Kelkit’in Hınzoru köyüne yerleşmişler. Yaklaşık 3 asır öncede oradan göçüp köyün şimdiki yerine yerleşmişler. Köye daha sonraları da gelip yerleşenler olmuş. Köy yerinin çukur oluşu nedeni ile köye Mendemeçukuru adı verilmiştir. Köyün kuzeydoğusunda aslan dede adıyla bir ziyaret vardır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar.yazın 25 kışın 16 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 30 km dir.
 

MURATÇAYIRI (RIŞKAN) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları 93 harbi seferberliğinde Erzurum-Aşkale ve Bingöl-Kiğı’dan gelerek köyün yerine yerleşmişlerdir. Köyün alt tarafında Rışkan adında bir dere vardır köy adının buradan alır. Köy aşağı ve yukarı adında iki mahalleden oluşmaktadır. Köy yeni adını murat'ın çayırından almıştır. Köyün yukarısındaki ormanda bir kilisenin varlığından bahsedilmektedir. Bu kilisenin tam karşısında 300 yıllık bir çam ağacı olup burası ziyaret kabul edilmektedir. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlar. Yazın 20,kışın 4 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 31 km dir.
 

MÜLK KÖYÜ

 

Arazisinin çok fazla oluşu sebebi ile köye mülk adı verilmiştir. Köyün kurucuları önce eski mülk denilen şimdiki köyün yukarısındaki yere yerleşmişlerdir. Buranın suya uzak oluşu sebebi ile daha sonra köyün şimdiki yerine taşınmışlardır. Köyün kurucularının Malatya,Suşehri (kındık köyü) gibi değişik yerlerden geldiği söylenmektedir. Köy dolabın dere adı verilen çayın üzerine kurulmuştur. Halk geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır.10 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 12 km dir.
 

OLGUNLAR (SİPTİĞİN) KÖYÜ

 

Köyün kurucularının Orta Asya’dan geldiği rivayet edilmektedir kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Köy halkının olgun ve anlayışlı olması sebebi ile köyün adı olgunlar olarak değiştirilmiştir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 30,kışın 20 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 5 km dir.
 

ONURLU (HANPERİ) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Türkmenlerden olduğu rivayet edilmektedir. Köyün tarihçesi hakkında mevcut bir bilgi yok. Köy halkının onuruna düşkün ve diğer komşu köylerle iyi olması nedeni ile köyün eski adı onurlu olarak değiştirilmiştir. Halk geçimini hayvancılıkla sağlar.yazın 12,kışın 8 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 10 km dir.
 

ORTAGÖZE (BADIRIK) KÖYÜ

 

Kurucularının Orta Asya’dan geldiği söylenir. Kuruluş tarihi kesin bilinmiyor. Köyün yerleşim yerinin yerel adı o göze olması sebebi ile Badırık adı daha sonradan Ortagöze olarak değiştirilmiştir. Köyün doğusunda toprakkale denilen bir yeraltı şehrinin olduğu rivayet edilmektedir. Fakat hangi dönemden kaldığı bilinmiyor. Köyün Tuzlakonağı, Maksutmoru bulak adında 3 mezrası vardır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Köyün ilçe merkezine uzaklığı 15 km dir.
 

ÖREN (HARABA) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Ardahan'dan gelmiştir. Daha sonra bu köyü Venk ve Perçemliler'e 60 TL ye satarak. Tokat'a gitmiştir. Önceleri 3 ayrı mahalle olan köy daha sonra hırsızlık olayları sebebi ile bir araya toplanmışlardır .Köyün kuzeybatısındaki mezrada Rum mezarlık ve harabelerinin olduğu söylenmektedir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 15 kışın 5 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 34 km dir.
 

PERÇEM KÖYÜ

 

Yavuz Sultan Selim Çaldıran savaşına giderken ordusu ile Gökseki civarında konakladığında Perçem ve Topçu Baba adındaki askerler köyün bulunduğu mevkii de şehit düşerler. Köy adını Perçem adlı askerden almıştır bu zatlardan perçem baba köyün batısında topçu babada köyün doğusunda bulunmaktadır. Mezarları ziyaret olarak bilinir. Köy halkının horasan erlerinden olduğu söylenir köyün kuruluş tarihi bilinmiyor. Köyde hicri 1140 tarihli bir fermanın bulunduğu ve muhtar tarafından muhafaza edildiği söylenmektedir. Bu ferman Alucra pınarlı (panik) köyü ile hudut fermanıdır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar. Yazın 25,kışın 20 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 32 km dir.
 

PINARYOLU (DİVİR) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Horasandan gelen Tuğcuoğulları, Karaaslanoğulları ve Mollaalioğulları olduğu rivayet edilmektedir. Yine Horasandan daha sonraları Zülfikaroğlları, Zehiroğulları ve Kavlakoğulları'nın da gelip yerleştikleri rivayet olunmaktadır. 1500 yıllarda köyün menzil durumunda ve yol üzerinde olması sebebi ile köylülerin yol güvenliği sağladıkları ve bu nedenle de vergiden muaf tutuldukları resmi kayıtlarda mevcuttur. (1591)köy dumanlı ormanı eteğinde dumanlı dağındaki pınarların yolunun üzerinde olması nedeni ile Pınaryolu adını almıştır. Köy halkı geçimini tarım hayvancılık ve arıcılıkla sağlar. 80 hane olan köy ilçe merkezine 4 km dir.
 

RESULLAR KÖYÜ

 

Köyün kurucusunun doğudan gelen Resul adlı birisinin olduğu söylenmektedir. Bu zattan hareketle köye Resullar adı verilmiştir. Köyün yeri vaktiyle ormanlık imiş ancak şimdi orman sadece karşı taraflarda vardır. Köyün 200 metre batısında ardıç ağaçları vardır. Burası ziyaret olarak bilinir. Madendere mevkiinde vaktiyle altın ve bakır işlenmiş olup yerleri bellidir. Köyün ören adında bir mezrası mevcuttur. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar. Yazın 35 kışın 25 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 40 km dir.
 

SALUR KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Orta Asya'dan gelip Gemecik köyünün karşısında bulunan ve Salur yurdu denilen yere yerleşmişlerdir daha sonra soğuktan korunmak için köyün şimdiki yerine yerleşip buraya Salur adını vermişlerdir. Köyün yazı adında bir mezrası olup bu mezrada 13 hane bulunmaktadır. Yazı mezrasında bulunanların Sivas’tan geldiği söylenir köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar.23 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 28 km dir.
 

SAĞLIK (KURT) KÖYÜ

 

Köyün ne şekilde ve ne zaman kurulduğu bilinmiyor. Köyün kuruluşun dan bu yana bir kaç kez yerinin değiştirildiği ilk kuruluş yerinin şimdiki Balkar çayının kenarı olduğu rivayet edilir. 16.y.y da yavuz sultan selim çaldıran savaşına giderken o zaman kurt köyü diye bilinen köyden 40 a yakın atlının orduya katıldığı söylenir. Halk köyün yakınındaki demüri derbendinin tamir ve hizmetini gördüğü için vergiden muaf tutulduğu kayıtlarda mevcuttur. Yine Mercümek tepe mevkiinde toprak altında kale kalıntılarının olduğu söylenir. Köy bugünkü adının 1961 yılında almıştır. Köye Refahiye’nin kurulduğu dönemlerde Gümüşhane-Torul ve Kelkit’ten gelip yerleşenler olmuştur. Köyün 3 km kuzey doğusunda Kuşçulu adında bir mezrası vardır. Halk geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar mezrası ile birlikte 53 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 2 km dir.
 

SARHAN KÖYÜ

 

Köyün kurucularının Orta Asya'dan geldiği söylenmektedir. Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor. Köy halkı önceden eski köy denilen yerde yaşarken yoldan geçenlerin rahatsız etmeleri sonucu köyün şimdiki yerine taşınmışlardır. Köyün tam orta yerinde sarı han denilen bir han olduğu ve bu handan hareketle köye Sarhan denildiği söylenir. Hanın yerinde şimdi köyün camisi bulunmaktadır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar. Yazın 25 kışın 10 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 22 km dir.
 

SIRALI (CİBOLAR) KÖYÜ


Köyün halkı tarihte Elazığ Harput yöresinden gelerek önce Gazipınar köyüne oradan da halkın bir kısmı hayvancılığa daha elverişli olan şimdiki köyün yerine yerleşmişlerdir. Köyün eski adı Cibolar dır. Daha sonra evlerin bir sıra halinde dizilmiş olması sebebi ile köyün adı sıralı olarak değişmiştir. Halk geçimini hayvancılık ve arıcılıkla sağlamaktadır. 9 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 23 km dir.
 

SARIBAYIR (YAKUPŞEYH) KÖYÜ

 

Köyün kurucusu Horasan erlerinden Anadolu’ya gelen 40 kişilik gruptan biri olan Yakup Şeyh dir. Köy eski adını bu zattan almıştır. Köyün dağ ve yamaçlarının sarı olması nedeni ile Yakup şeyh daha sonra Sarıbayır olarak değiştirmiştir. Köy üç kabileden meydana gelip Beşkardeşler'in Horasan'dan,diğer kabilelerin Kuruçay ve Malatya’dan gelip yerleştikleri söylenir. Yakup şeyhin mezarı köylüler tarafından ziyaret edilmektedir. Köy halkı geçimini tarım,hayvancılık ve arıcılıkla sağlar. 22 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 23 km dir.
 

SARIKOÇ (DÜZTARLA) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları 93 harbi seferberliğinden sonra Bingöl-Kiğı’dan gelip köyün şimdiki yerine yerleşmişlerdir. Köyün odunlu, Mollaahmetler, Topalahmetler, Kamolar, Bahasor ve Karayakuplar olmak üzere 6 tane mezrası vardır. Köyün 1 km kuzeyinde Kızıltepe ziyareti diye anılan bir kaynak suyu bulunup bu suyun cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenir. Aynı zamanda Karayakuplular mezrasında da Kilisedere adında şifalı su olduğu söylenir. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlar.köy ilçeye 27 km dir.
 

SAİP KÖYÜ

 

Köyün kurucularının Orta Asya’dan geldiği söylenir. Bunların kapıcılar adıyla anıldığı ve padişahlar döneminde sancaktarlık yaptığı rivayet edilir. Köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor. Halk geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar. Yazın 10 kışın 1 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 21 km dir.
 

ŞAHVERDİ KÖYÜ

 

Köyün kuruluş tarihi bilinmiyor. Kurucularının Tunceli-Ovacık’tan geldiği söylenir. Köyün kurucuları Kemahlı Sağıroğlu'nun arazisini ekip biçmişler. Sonunda Sağıroğlu arazisini onlara vermiş Sağıroğluna saygılarının göstermek içinde şah deyp köye de Şahverdi adı konulmuştur. Köyün Cibolar adında bir mezrası olup köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar. Yazın13 kışın 10 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 7 km dir.
 

SÖĞÜTLÜ KÖYÜ

 

Köyün kurucuları bundan yaklaşık 2 asır önce Erzurum-Hınıs’tan gelerek buraya yerleşmişlerdir. Ayrıca bir kısım halkta ağrı'dan gelerek Çatakkilise mezrasına yerleşmişler. Köyün Çatakklise, Resuloğlu, Derememiyurdu ve taşlıca Mekarsüleyman (Mirzolar) adında 4 tane mezrası vardır köyün güneyinde Derememiyurdu mezrası yakınlarında haydar baba tekkesi bulunup burası ziyaret edilir. Ayrıca köyün güneyinde iki sivri ziyareti vardır. Köy halkı geçimini küçük baş hayvancılıkla sağlar.22 hane olan köy ilçeye 36 km dir
 

ŞAHALOĞLU KÖYÜ

 

Köyün kurucuları Gümüşhane Kelkit Balahor köyünden gelerek köyün şimdiki yerine yerleşmişlerdir. Köyün kuruluş tarihi bilinmiyor. Köyün mezarlık mevkiinde mezar şeklinde bir mezar vardır. Ayrıca köyün kuzeybatısında Çalıpınarı denilen bir ziyaret vardır. Halk geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar.24 hane olan köy ilçeye 36 km dir.
 

TEKNECİK (HANZAR) KÖYÜ

 

Köye ilk yerleşenlerin Alibeyler, Görücüler ve Gökçegözler olmak üzere üç aile olduğu ve bunların doğudan geldiği rivayet edilmektedir. Köyün eski adının ne anlama geldiği bilinmiyor. Köyün yerleşim alanının tekne şeklinde olması nedeni ile Hanzar adı daha sora teknecik olarak değişmiştir. Köyün kuzeybatısında Hatunpınar ile Büyükdere arasında kalan bir bölgede hanzar kalesi bulunmaktadır. Buranın ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı kesin olarak bilinmiyor. Tepe biçiminde olup toprak içinde kalmış doğu ve batı yönlerine bakan iki ve üç köşeli yontma taşlar mevcuttur. Kalenin hemen hemen tamamının toprak altında kaldığı sanılmaktadır. Kale tarafında yer yer su kanallarına rastlanmaktadır. Teknecik ile Çatalçam arasında Ayaksızdede diye bilinen bir zatın mezarı olduğu ve köylüler burayı ziyaret ettiği bilinir.yazın 120 kışın 80 hane olan köy ilçeye 9 km dir.
 

TOPAĞAÇ (SİLİR) KÖYÜ

 

Köyün kurucuları 1600 yıllarda Elazığ-Palu’dan gelip yerleşmişler. Samsundan gelenlerde olmuştur. Silir'in ne anlama geldiği bilinmez. Köyün etrafında top top ağaçlar oluşu nedeni ile köye Topağaç denmiştir. Halk tarım ve hayvancılıkla geçinir. Yazın 43, kışın 35 hane olan köy ilçeye 45 km dir.
 

TEPE KÖYÜ

 

Köyün kurcuları Murtaza ve Mirzaoğullarıdır. 93 harbinden önce doğudan gelip kurduğu söylenir. Köyün yeri yamaç tepe şeklinde olduğu için tepe adı verilir. Köyde tarım ve hayvancılık yapılır.13 hane köy ilçeye 45 km .dir
 

TUZLUÇAYIR KÖYÜ

 

Köyün ne zaman kurulduğu bilinmiyor. Toprağı şoraklı (tuzlu)olduğundan köye Sorak adı verilmiştir. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlar.3 hane olan köy ilçeye 40 km dir.
 

TÜLÜ KÖYÜ


Köyün kuruluş tarihi bilinmiyor. Kurucularının Orta Asya'dan geldiği söylenir. Köyün üst tarafında tülü adında bir ziyaret vardır burdan hareketle köye tülü adı verilmiştir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Yazın 15 kışın 4 hane olan köy ilçeye 25km dir.
 

UÇÖREN KÖYÜ

 

Refahiye'nin kuzeybatısındaki son köy uçtaki köy olduğu için köye Uçören köyü denmiştir. Köyün kurucuları Badılı aşiretidir. Bu aşiret Yavuz Sultan Selim zamanında Mekke dolaylarında hayvancılık yaparak geçinirlermiş. Oradan Urfa’ya gelmişler. Bunlar çaldıran savaşında büyük kahramanlıklar göstermişlerdir. Bu kahramanlıklarına karşılık padişah çimen yaylasını Badılı aşiretine vermiştir. Padişahın bu konudaki fermanının Kelkit adliyesinde olduğu söylenmektedir. Yaylayı otlak olarak kullanan aşiret batıya doğru gelerek şimdiki köyün yerine ve diğer köylere yerleşmişlerdir. Çimen'i de yine yayla olarak kullanmaya devam etmişlerdir. Köylüler geçimini hayvancılıkla sağlar. Yazın 25 kılın 7 hane olan köy ilçe ye 28 km dir.
 

ULACAK (EKREK) KÖYÜ

 

Köyün kuruluş tarihi bilinmiyor. Köyün içerisinde Caferbaba denilen bir zatın mezarının bulunduğu bu nedenle köye ulu ocak denildiği bu adında halk arasında söylene söylene Ulacak şekline dönüştüğü söylenmektedir. Köyün eski adının Ekrek ne anlama geldiği bilinmiyor.halk geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar.yazın 30 kışın 23 hane olan köyün ilçe merkezine uzaklığı 6 km dir.
 

ULUDERE (ALLOLAR) KÖYÜ

 

Köyün Kurucuları Şiran’ın Karkışla köyünden gelip yerleşip şimdiki köyün kuzeybatısındaki Beyyurduna konarlar. Bu yer Kemahlı ,Sağıroğullarının olduğu için şikayet edilirler.Sağıroğulları köyün şimdiki yerini onlara verir. Böylece köy 1-2 asır önce kurulur. Köyün Melikler Çakolar ve Memeyler adında 3 mezrası vardır. Köyün güneydoğusunda Aslan Dede ve Şaşlı Baba Ziyaretleri vardır. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlar.17 hane olan köy ilçeye 35 km dir.
 

YAYLABELİ KÖYÜ

 

Yaklaşık 2 asır önce iki kardeş aile efradıyla birlikte Şiran tarafından gelmiştir. Bunlardan biri Baştosun (kalur) köyünü diğeri de Yaylabeli köyünü kurmuşlardır. Köyün Ortaköy ve Karakeko adında iki mezrası olup bunlardan Karakeko mezrasında kimse bulunmamaktadır. Ortaköy mezrasında ise sadece iki hane vardır.köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar.9 hane olan köy ilçeye 23 km dir.
 

YAYLAPINAR (KOVATA) KÖYÜ

 

Köyün yakınında Yaylapınarı denilen bir su vardır. Bu sudan dolayı köyün adı Yaylapınar olarak değişmiştir. Köyün kurucuları Orta Asyadan gelmiştir. Köyde şeyh hasan abdal zaviyesi ve bu zata ait olduğu söylenen mezar ve kalıntılar vardır. Bir hikayeye göre şeyh hasan abdal bu köyden değirmene öğütmek üzere bir miktar buğday götürür. Değirmenci buğdayın az olduğunun söyleyerek öğütmez. Bu olay şeyh hasan abdal'ın canını sıkar bunun üzerine orada bulunan bir kayaya ata biner gibi oturup kayaya yürümesini söyler. Kaya yürümeye başlar değirmene gelen suyun önünü kapatır. Değirmenin suyu kesilir. Abdal baba tekrar büyük bir kaya daha alıp suyun arkına korken değirmenci gelir. Badal babaya yalvarmaya başlar abdal baba da taşı biraz kenara çeker. Değirmene az bir su gelmesini sağlar. Badal baba bu olaydan sonra kerameti belli olduğu için dünyası değişir o yöreye şimdi abdal boğazı veya abdal'ın taşı denmiştir. Abdal babanın sırtını dayadığı taşın hala sırt izi mevcuttur.

köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlanmaktadır. Kısmende arıcılık yapılır.yazın 30 kışın 17 hane olan köy ilçeye 30 km dir.
 

YAZIGEDİĞİ (PUSANS) KÖYÜ

 

Köye ilk gelenlerin Sarıalioğulları olduğu ve bunların horasandan geldiği rivayettir. Sonradan köye yaklaşık 150 sene evvel Şahbah isimli bir şahsında gelip yerleştiği bu tarihten sonra da köyden bazı ailelerin başka köylere göç ettiği söylenir. Köyün eski adının ne anlama geldiği bilinmiyor. Köyün yakınlarında bulunan Sarıkoç köyü ile hudut teşkil eden düz bir arazinin adından hareketle köyün adı daha sonra Yazıgediği olarak değişmiştir.

 

Köyde çok eski bir cami vardır. Bu camiyi kaptan hasan paşa adında bir zatın oğlu yaptırmış ve yaptıran zatın vasiyeti üzerine öldükten sonra naaşı köy mezarlığına defnedilmiştir. Bu zatın mezarı daha sonra kesme taşı kullanılarak kaldırılmıştır. Halk geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar yazın 15 kışın 6 hane olan köy ilçeye 26 km dir.
 

 

YAZI KÖY

 

Köyün halkının kıyı boyundan geldiği söylenmektedir. Arazisinin düz olması sebebi ile köye Yazıköy adı verilmiştir.köyün 5 km uzağında Aktaş adında bir mağara bulunup bu mağara ilgili her hangi bir bilgi bulunmuyor.halk geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar.yazın 15 kışın 5 hane olan köy ilçeye 19 km dir.
 

YENİYURT (GAVURYURDU) KÖYÜ

 

93 harbi seferberliğinden sonra Ali ve Mehmet Hormekli (serin) adlı kişiler,Muş vartodan aile efradı ile gelerek köyün yerine yerleşirler. Virane halde olan köyü imar ederler harabeler Rumlara ait olduğundan köye Gavuryurdu denmiştir. Bu ad 1951 yılında köylülerin verdiği şahsi dilekçe ile Yeniyurt olarak değiştirilmiştir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar. 8 hane olan köy ilçeye 12 km dir.
 

YENİKÖY

 

Köyün kurucuları 1950yılında Refahiyecin Çamlımülk, Leventler ve Murat Çayırı köylerinden gelerek köyün yerine yerleşmişlerdir. Köyün İbiş ve Kınaliler adında iki mezrası vardır. Halk geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar. Yazın 13 kışın 4 hane olan köy ilçeye 30 km dir.
 

YILDIZÖREN (KÖST) KÖYÜ

 

Köyün kurucularının Orta Asya’dan geldiği rivayet edilir. Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor. Köyün güneyinde aşağı Yıldızören mahallesi bulunmaktadır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar yazın 35 kışın 9 hane olan köy ilçeye 30 km dir.
 

YUKARISÜTLÜ (BOYBEYLER) KÖYÜ

 

Temur Ağa adında birinin ailesi ile birlikte gelip köyü kurduğu söylenir. Temur Ağanın kardeşi Kamber kendisinden ayrılıp Kamberağa köyünü kurmuştur. Köyde hayvancılığın ve sütün bol olması nedeni ile köyün eski adı olan Boybeyler, Yukarı sütlü olarak değişmiştir. Köyün Dedepınarı (Cafolu) adında bir mezrası olup bu mezrada 8 hane bulunmaktadır. Halk geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. 15 hane köy ilçeye 37 km dir.
 

YUKARI YENİKÖY

 

 

          Köyün kurucusu sülale büyüğü SORANOĞLU Ortaasya’dan gelip şimdiki damlaca köyünün kuzeyine Değirmendere mevkisine çadır kurup yerleşmişlerdir.Damlaca köylüleriyle geçimsizlikleri nedeniyle bulunduğu yerden bir ok atarak okun isabet ettiği ağacın dallarını budayarak oraya evini yapar ve yerleşir. Bu sebeplede köy Yukarı Yeniköy adını alır. Daha önce Suşehri’ne bağlı olan köy yakınlığı sebebi ile Refahiye’ye bağlanmıştır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar.50 hane olan köy kış aylarında 15 haneye kadar düşmektedir. Köyün ilçeye uzaklığı 15 km dir. Köy halkının çoğunluğu İstanbulda çeşitli işlerle meşgüldür. Yaz tatilini köyde geçirmek üzere yazın köye dönerler bu sebeple de köyde nüfus yoğunluğu oluşur. Köy SORANOĞLU diye bilinen kişi tarafından kurulduğundan bu nedenle köyün nüfusunun yüzde sekseni de SORAN soyadını taşımaktadır.


 

 

 

 

YUVADAĞI (İSBİDİK) KÖYÜ

 

 

 

Köyün kurucuları 1700'lü yıllarda Karadeniz yöresinden gelerek önce Tercan a yerleşmişler. Bunlardan koca naçar adında ki biri aile efradı ile birlikte Tercan’dan göçüp köyün şimdiki yerine yerleşerek köyü kurmuştur. Köyün üstündeki dik yamaçtan hareketle köye İsbidik adı verilmiştir. Bu ad daha sora Yuvadağ olarak değişmiştir. Köyün 1 km güneydoğusunda Kabaktepe adında bir ziyaretin olduğu kuraklık olduğu zamanlarda buraya gidilip yağmur duası yapıldığı söylenir. Ayrıca köyün 1 km kuzeydoğusunda Tekçam ziyaretinin olduğu ve halen ziyaret edildiği söylenmektedir. Halk geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır.24 hane olan köy ilçeye 15 km dir.

 

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam54
Toplam Ziyaret102692
Hava Durumu